Kuran'da Sevgi

NEFS VE RUH

Cenâbı Allah'ın özenle ölümsüz olarak yarattığı ve halifelik görevi verdiği insan, iki unsurdan ibarettir. Madde yönü ile bedeni ve madde ötesi tarafı ile benliği. Benlik yani can; ilâhî (Allah'a özgü) bir oluş sırrı ile yaratılan madde ötesi manevî şahsiyetimiz, kişiliğimizdir. Hayat, tabiat, huy, akıl, gönül, irade, düşünce gibi çeşitli unsurlarıyla bizdeki benlik duygusu ve insanın özü. Benlik iki kısmıdır. Bir parçasını nefs, diğer bir parçasını da ruh teşkil etmektedir. İşte birbirinin zıddı bu iki yönümüzle Dünya planında ya aşağılara ineceğiz veya yükseklere çıkarak yüceleceğiz.

Nefs; benliğin çirkin, kötü ve isyankar davranışlarına denir. Bedensel istek ve arzuların tümünü kapsar. Nefsin özellikleri; yalancılık, zulüm, gurur, şehvete aşırı düşkünlük, öfke, kin, cimrilik, v.s.dir. Yüce Yaratıcı'sını tanımayan, nankör, kendi varlığını herşeyin üstünde tutan hep kötülüklere çalışan tutumuyla yanılgıların kaynağıdır. Sonunda Yüce Allah'ı hissederek O'na dönebilmektedir. Nefs, yaratılışın negatif kutbunun temsilcisi ve Cenâbı Allah'ın Celâl görüntüsüdür.

Ruh; Cenâbı Hakk'ın dilemesi ile insana yansıyan ve ona hayat veren ilâhî bir kudret, Yaratıcı ile insan arasında ilâhî bir ceryandır. Benliğe güzel ve iyi sıfatların kazanılması için, ona gerçekleri hissettiren ilâhî bir güç. Dünyadaki görevini nefsle birlikte sürdürmektedir. Cenâbı Allah'tan gelen, ölümsüz olan ruhun yücelmesi söz konusu olmayacağından, o hep yücedir. Nefs; ruh ceryanını hissettikçe, onunla ilgisi arttıkça da yücelmektedir. Ruh, yaratılışın pozitif kutbu ve Cenâbı Hakk'ın Cemal görüntüsüdür.

NEFS VE RUH SIRRI

50/16: ... İnsanı Biz yarattık. Nefsinin ona ne vesveseler verdiğini biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız.
12/53: ... Nefs, kötülüğü şiddetle emreder...
17/85: ... Ruh, Rabbimin emrindendir. Size ancak az bilgi verilmiştir.


Nefsin vesvesesi; insanın içinden geçirdiği aslı olmayan fakat var sandığı şüphe, kuşku, kuruntu gibi duygulardır. Bunları insanı devamlı kemirir onu isyana, kötü yollara sevk eder. Egoist, gururlu, aşırı hırslı, dünyanın geçici menfaatlerini tanrı edinir. Nefs; bedene dönük arzu ve isteklerin esiri davranışlara bürünür. Kur'ân'da adları geçen ve kötülüğün en üst noktasını temsil eden Nemrûd, Firavûn, Ebu Cehil'in nefisleri her devirde yaşamaktadır. Nefsde; ferdiyetçilik, benlik duygusu ön plandadır. Yaratılmışlığına, ruh-hayat sırrına rağmen kendi varlığını adeta tanrılaştırması nefsin büyük yanılgısıdır. Cenâbı Allah'ın Tek'liğini, Samed'liğini ve O'ndan başka bir kudretin olmadığı gerçeğini kabul etmemesi, şirk (Allah'a ortak koşma) ve inkarı getirir. Allah'ı bulma da ona perde olur. Nefsinin boş ve zararlı arzularının egemen olduğu bir insan da Allah ile kul ilişkileri gerçekleşemez. Nefsin çok önemli bir özelliği de iyiliğe de kötülüğe de dönebilen seyyal ve değişken olmasıdır. Bunun için nefsten ümit kesilmez ve her zaman Rabbini hissedebilme kabiliyeti vardır.

" Biz ona şah damarından daha yakınız. " ayeti, Yüce Yaratıcı'nın kuluna ne kadar yakın olduğunu vurgulamaktadır. Ona hayatını, canını Kendi Ruhun'dan üfleyerek vermesi, bu yakın ilişkinin sırlarıdır.Kul, Mutlak Kaynak'tan gelen ruh cereyanı ile Yaratıcı'sını hisseder, O'ndan kuvvet alır ve yücelir. Ruh; Emir Aleminden " yani Allah'tan geldiği için ölümsüzdür, sezildiği oranda da kulu yüceltir.

Ruh nefsi, nefs de ruhu hakimiyeti altına alabilir. Nefsin ruha galibiyetinde negatif kuvvetlerin eline geçen nefs, azab çekerek cehennemi hak edecek; nefsin ruh gerçeğini hissederek ona sahip çıkması halinde ise pozitif kuvvetlerin kaplaması ile o kul, sonsuz kurtuluşu ve cenneti kazanacaktır. Yaratılış yasası gereği nefs; acı çekerek, yoğrularak adım adım olgunlaşır ve kemale erer. Ruh için olgunlaşma düşünülemez, o Allah'tan gelen ilâhî bir yönümüzdür.

Nefs
Ruh