Kuran'da Sevgi

AZAB VE RAHMET

Azap; büyük sıkıntı, eziyet, ıztırap demetir. İşlenen suçlara karşılık hem bu dünyada ve hem de ahirette çekilecek cezadır. Cenâbı Allah'ın Celâl görüntüsünün ifadesidir.
Rahmet; Merhamet, nimet verme, acıma, bağışlama, lütuf, esirgeme demektir. Cenâbı Allah'ın Cemal görüntüsüdür. Yüce Yaratıcı, rahmet özelliği ile büyük günahları bile affetmektedir. Allah'ın en önemli isim sıfatlarından Rahman ve Rahim'de rahmet kökünden türemiştir.

AZAB VE RAHMET SIRRI

7/156: ...Azabımı dilediğime çarptırırım. Rahmetime gelince, o herşeyi topyekün sarıp kuşatmıştır.
57/13: ... Aralarına kapısı olan bir duvar çekilir. İçinde rahmet vardır. Onun, dış tarafı ise bir azab.


" Azabımı dilediğime çarptırırım. " Sözü sınırlı bir cezayı kapsamaktadır. Azab, nefsin arındırılması için bir uyarı niteliğini taşır. Zaten ceza da bir nevi tedavi değil midir? Böylece kul, bilgisizlik ve gaflet uykusundan uyandırılmaktadır. Azab ile nefsin arındırılması bu dünyada başlar ve hesaba çekileceğimiz ahiret hayatında da (eğer kul tam arınmamışsa) devam eder.

" Rahmetim herşeyi kuşatmıştır. " Cenâbı Allah'ın en büyük özelliği, sınırsız Rahmeti ve sonsuz Sevgisi ile varlıkları kuşatmasıdır. Elbetteki İlâhî Rahmet, bir günah işlendikten sonra tövbe edenleri af edici ve merhamet edicidir.

İlâhî oluşların esasında azab vardır, sıkıntı vardır. Izdırap çekilmeden mutluluğa erişilebilinir mi? Gece olmasa gündüzün değeri nasıl bilinir? Devamlı bolluk hali ile olgunluğa ulaşabilmek asla mümkün değildir. Ayette Kur'ân; dışı ızdırap ile kaplı azab kabuğu kırılmadan içindeki rahmet yani mutluluk ve sonsuz kurtuluşa ulaşmanın mümkün olmayacağı vurgulamıştır. Bakara 2/155 de şöyle buyrulmaktadır: " ... Sizi korku, açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden azaltma ile mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele. " Azaba uğrayanlar da, af edilenler de aslında Allah'ın sonsuz rahmetine erişmektedirler.

Azab
Rahmet