|
CİN-CİNCİLİK
Cin; gözle görülmeyen, ışın gibi özel bir enerji biriminden yaratılmış, akıl ve bilinç sahibi bir varlıktır. Onlar da Allah'a kulluk için var edilmişler, insanlar gibi toplulukları ve muhtemel olarak milletleri vardır. Cinlere de kendi içlerinden peygamberler gönderilerek ilâhî yasalar bildirilmiştir. İman etmiş Allah yolunda cinler olduğu gibi; iman etmemiş, isyankâr, insanlara vesvese veren şeytanî düşünceliler de vardır. Şeytanî cinler, kötülüğün temsilcisi olarak gönüllere şüphe, tereddüt, kuruntu, aslı olmayan kuşku vererek etki yaparlar. Ancak Cenâb-ı Allah'a sığınıldığı zaman bu etki hemen kaybolur. Cinler, insanlara hiçbir zaman musallat olamazlar. Cincilik, cinlerle iletişim kurma ve onlarla konuşma gibi bir iddia ile geçim sağlama uğraşısıdır. Dini bilgisi olmayan saf halkı etkileyerek onlardan çıkar sağlarlar. İslâmiyet, şeytan işi bir pislik olan her türlü büyücülüğü, cinciliği ve falcılığı yasaklamıştır. CİNLERİ ATEŞTEN YARATTIK 15/27 : Cinleri de (insandan) daha evvel kavurucu (dumansız) ateşten yarattık. Cinler, ışın gibi, mikro dalga gibi görünmeyen madde ötesi canlı varlıklardır. İnsanlar gibi akıl, şuur ve iradeye sahiptir. ALLAH'A KULLUK İÇİN VAR EDİLMİŞTİR 51/56 : Ben cinleri ve insanları sadece Bana ibadet etsinler diye yarattım. Cinlerde tıpkı insanlarda olduğu gibi Allah'a kulluk etmek için yaratılmıştır ve onlar da Allah'ın yasalarına uymakla yükümlüdür. İyi işler yapanlar cennete, kötülük yapanlar da cehenneme gidecektir. CİNLER TOPLULUĞU 6/130: Ey cinler ve insanlar topluluğu... 72/6: Doğrusu insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere sığınıyorlardı da onların kibir ve azgınlıklarını arttırıyorlardı. Cinlerin de insanlar da olduğu gibi; bizim bilmediğimiz ve göremediğimiz ayrı bir boyutta, yeryüzünde ve gökte toplu halde yaşadıklarını dişili erkekli aileler oluşturduğunu, ailenin de ötesinde toplulukları ve büyük ihtimalle de ayrı milletleri olduğunu Kur'ân ayetlerinden öğreniyoruz. CİNLERE DE PEYGAMBERLER GÖNDERİLMİŞTİR 6/130: Ey cinler ve insanlar topluluğu! İçinizden, size ayetlerini anlatan ve şu gününüzle (Kıyamet Günü) yüzyüze geleceğiniz hususunda sizi uyaran resuller gelmedi mi?... Ayetten; insanlarda olduğu gibi cinlere de kendi aralarından peygamberler gönderildiğini, ilâhî yasalar açıklanarak anlatıldığını öğreniyoruz. Kur'ân, cin toplulukları tarafından dinlenmiş ve izlenmiştir. Ahkâf 46/29-31: «Bir zamanlar cinlerden bir gurubu, Kur'ân'ı dinlemeleri için sana (Hz. Muhammed'e) yöneltmiştik. Ona geldikle rinde birbirlerine: Susun dinleyin, dediler. Kur'ân'ın okunması bitirilince de uyarıcılar olarak kendi toplumlarına döndüler ve şöyle dediler : Ey kavmimiz! Biz Mûsa'dan sonra indirilen, kendinden öncekini doğrulayan, gerçeğe ve doğru yola götüren bir Kitap dinledik. Allah'ın davetçisine uyun ve ona inanın ki Allah günahlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi azaptan korusun.» Hz. Peygamber cinleri gözleri ile görmemiş, onların Kur'ân-ı dinledikleri Cenâb-ı Allah tarafından ona vahiy ile bildirilmiştir. Cin 72/1 : «De ki : Cinlerden bir topluluğun dinleyip şunu söyledikleri bana vahyolundu : Gerçekten biz, hayranlık verici bir Kur'ân dinledik.» ŞEYTANÎ CİNLER - İYİ CİNLER 72/11: Doğrusu bizlerden (cinlerden) iyi olanlar var, olmayanlar da var, çeşit çeşit yollara ayrılmışızdır. 72/14: Bizden (cinlerden) Allah'a teslim olanlar da var, hak yoldan sapanlar da var. Allah'a teslim olanlar doğruyu ve hayrı aramışlardır. Kur'ân'ın açıkladığı gibi cinler iki kısımdır. Bir bölümü iyi, ahlâklı, hayırlıdır ki onlar Cenâb-ı Allah'a iman etmişlerdir. Bir kısmı da isyankâr, kötülüğün ve fenalığın kaynağıdır ki; insanları saptıran, aldatan, vesvese veren iman etmemiş şeytan denilen asi kullardır. CİNLER GAYBI BİLMEZLER 34/14: ...Eğer cinler gaybı bilselerdi, o alçaltıcı azap içinde bekleyip durmazlardı. Gayb; gizli olan, görünmeyen, belirsiz demektir. His ve akıl ile bilinmeyen şeydir. Yüce Allah, mutlak gayb olan Kıyamet zamanı, insanın nerede öleceği, insanın geleceği bilgisini, değil cinlere sevgili peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.)e bile bildirmemiştir. Enam 6/59: «Gaybın anahtarları Allah'ın yanındadır; onları O'ndan başkası bilmez.» Geleceği bildiğini iddia eden cincilerin, büyücülerin, falcıların insanları nasıl sömürdükleri ve çıkar sağladıkları böylece daha iyi anlaşılmaktadır. Kur'ân, insanlara yapılacak yardım ve hizmetlerin temel prensibini şöyle vermektedir: Hiçbir ücret almadan Allah rızası için olmalıdır. Enam 6 / 90:« ...Ben şu yaptığıma karşılık sizden bir ücret istemiyorum...» ŞEYTANLARIN İNSANLARA YAPTIĞI ETKİ 114/5-6 : Şeytan insanların göğüslerine vesvese verendir. Cinlerden de olur, insanlardan da. 26/221-223 : Şeytanların kime ineceğini size haber vereyim mi? Onlar, her günahkâr yalancıya inerler. Onlar şeytanlara kulak verirler ve çoğu da yalan söylerler. Cin ve insan şeytanlarının insanlara yaptığı etkiye vesvesedenir. Vesvese; şüphe, tereddüt, kuruntu, aslı olmayan kuşkulardır. Kötülüğün temsilcisi cin şeytanları; iman etmemiş günahkâr yalancıların gönüllerine inerek onlara sinsice türlü vesveseler fısıldar. Genellikle aldatarak, çarpık gösterici telkin ile gayelerine ulaşırlar. İnançsız asi cinler insanları tereddüte düşürüp etkilerken; melekler de iman sahiplerinin gönüllerine inerek, ilham denilen mutluluk verici duygu ve düşünceler ile, onlara manevî bir güç katarlar. Yaratılış yasası gereği olan bu iki zıt kuvvet ile insanlar olgunlaşıp kemale ermektedir. Şeytanlar; Allah'a, ahirete, meleklere, kadere inanç konusunda kararsızlık doğurur; namaz, zekât, oruç ibadetlerinde kuşkuya düşürür, fakirleşeceksiniz diye korkutarak hırsa hırs katarlar. Böylece akıl ve duyuları çelişkiye düşürerek, her türlü kötülüğe yöneltirler. Artık o kimse Allah'ın doğru yolundan, kendisine ve insanlara faydalı olmaktan uzaklaşarak felâkete doğru sürüklenir. Nefsinin kötü sıfatlarına esir olan insanlarda bu fısıltılar, ta ki gerçekleri fark edip insanların Rabbi, insanların Yaratıcı'sı Yüce Allah'a sığınıp teslim olana kadar devam eder. CİNCİLİK 37/6-10: Biz en yakın gökleri yıldızlarla süsledik. Onu asi bir şeytandan koruduk. Onlar en yüksekteki melekler topluluğunu dinleyemezler, her yandan kovulup uzaklaştırılırlar. Onlar için sürekli azab vardır. Ancak melekler topluluğundan bir söz kapan olursa, onu da delici bir alev (ışın) izler. Gökler meleklerin bulundukları yerlerdir. Onlar buralarda kendilerine verilen İlâhî Emirler'i aralarında konuşurlar. Eğer bir cin şeytanı buralara kadar çıkar ve meleklerin haberi olmadan kulak hırsızlığı yapar ve yakalanmadan dünya'ya dönerse, bu bilgilere bir takım yalanlar da katarak Yeryüzü'ndeki cincilere, büyücülere, üfürükçülere ulaştırır. Onlar da kendilerine vahiy geldiğini zannederek, hem kendileri sapıtır ve hem de saptırırlar. Bunun için gökler, şeytanlardan korunmuştur. (Bkz. Elmalı M. Hamdi Yazır. 8/301) « Bu ve benzeri bilgilerden anlaşıldığına göre, insanların duyular ötesiyle irtibat vasıtalarından birisi cinlerdir. Onların bilgileri sınırlı, gayb onlar için de kapalı olmakla birlikte, cinlerin insanlar için yarım gayb (bilinmeyen) saydığı bazı olayları bildiği veya gözlemleyebildiği sanılmaktadır. Fakat onlar bildikleri olayları yalanlarla karıştırıp insanlara aktarırlar. Bu yüzden insanlara aktardıkları bazen doğru, bazen de yanlış çıkar. Cinler insanları etkilemek için bazı büyücü ve kâhinleri (geleceği bilme iddiasında olan) seçtikleri gibi, spiristleri yani ruh çağırıcıları da seçerler. İşte ruhçuların ruh çağırma seanslarında kendilerine geldiklerini söyledikleri varlıkların bu cinler olması kuvvetle muhtemeldir. Bunlar kendilerini medyumlara ruh diye tanıtıp, geçmişe ait söylediklerinin doğru çıkmasıyla da onları kendilerine bağlarlar.» ( Bkz. Divan Taş - İlmihal II. say:156 ) Kur'ân-ı Kerîm'de cinler hakkında daha ayrıntılı bir açıklama olmamasının sebeb olduğu bilgi eksikliği; insanlardaki bilinmeyen, çözülemeyen sırlara olan aşırı merakı kötüye kullanılarak, cinler ile iletişim sağladığını iddia eden bir takım kimselerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Cinler ile bağlantı kurarak büyü yapmak, bilinmeyeni ve geleceği haber vermek iddiası ile oluşan cincilik, günümüzde de çok kazanç sağlayan bir sektör haline gelmiştir. Duyular üstü bir varlık olan cinlerin, insanların geçmişindeki bazı olayları bildiği sanılmaktadır. Ancak geleceği değil cinler, peygamberler de dahil Allah'tan başka kimse bilemez. Yüce Yaratıcı' nın müsaadesi olmadan, hiçbir varlık diğer bir varlığa zarar veremez. Kötülüğün temsilcisi cin şeytanları, iman etmemiş günahkârların gönüllerine inerek, onlara sinsice türlü vesveseler (kuruntu) fısıldar. Bunun dışında hiç kimseye, hiç bir zaman musallat olamazlar. Tasalluk; ancak cinlerden değil, şeytanî düşünceli insanlardan gelebilir. Cinler vasıtasıyla bilinmeyenden ve gelecekten haber verme gibi iddialar ile mesleklerini yürüten cinciler, türlü hile ve hokkabazlıklar ile halkı etkileyerek onlardan çıkar sağlamaktadır. Eğer onlar geleceği bilselerdi Milli Piyango, Spor Toto v.s. gibi kuruluşlar vasıtasıyla süper zengin olurlardı. Sıkıntısı ve sorunları olan bazı kimselerin; kendisine bile hayırı olmayan cincilere sığınarak yardım istemeleri, kurulan tuzaklara düşülmesine, ceplerinin boşalmasına, ve sıkıntılarının artmasına sebep olur. Yaratılmış bir varlıktan medet ummak, inanç yönünden önemli sakıncaları doğurur. Kur'ân bunu Allah'a şirk(ortak) koşma diye vasıflandırır ki, çok büyük bir günahtır. Her türlü yardım Yüce Allah'tan istenir. Fatiha 1/5 :« Yalnız Sana ibadet eder, yalnız Senden yardım dilerim. » Nisa 4/116-117 de şöyle buyrulmaktadır : «Allah, kendisine şirk koşulmasını affetmez...Allah'a şirk koşan, dönüşü olmayan bir sapıklığa dalıp gitmiştir... Böyle yapanlar Allah'ı bırakıp kendine de hiçbir hayrı olmayan ŞEYTANA tapmış olurlar. » ŞEYTANIN KÖTÜLÜĞÜNDEN ALLAH'A SIĞINIRIM Nas Sûresi 114/1-6 : De ki: İnsanların Rabbine sığınırım. İnsanların yöneticisine, yönlendiricisine. İnsanların İlâhına. O sinsi, aldatıcı şeytanın kötülüğünden. O ki insanların göğüslerine vesvese verendir. Cinlerden de olur, insanlardan da. Kur'ân-ı Kerîm'in en sonunda yer alan Nas (insanlar) Suresi ile bir evvelki Felâk Suresi birlikte inmiş ve ikisine birden Sığınıcı Sureler denmiştir. Hz. Peygamberimiz; bir rahatsızlık duyduğunda, her gece yatacağı zaman bu sûreleri üçer defa okuduğu bilinmektedir. Ayette; cin ve insan şeytanları tarafından kulağa üflenen her türlü vesvese denilen kötü düşünce ve kuruntulardan korunmak için Allah'a sığınılması emredilmektedir. Cincilere umut bağlamak gafleti; ancak azabı, parasal kaybı ve mutsuzluğu getirir. İnsanların gönlü rahatlatılarak, sıkıntıları giderilerek, doğru yola iletecek yegane kudret Yüce Allah'tır. Rad 13/28 : «...Allah'ı anmakla gönüller huzura erer. » YILDIZ VE BURÇ FALI |