TEVRAT, ZEBUR, İNCİL
ve
KUR'AN'DAN GÖZLEMLER


İNCİL'DE "GÜNAHLARIN BAĞIŞLANMASI"

İncil'de “Günahların bağışlaması” ile ilgili, üçü Pavlus'un öğretisi olan dört konu bulunmaktadır. İnsanlar Doğuştan Günahlıdır, Günahları Bağışlama Yetkisi, Mesih'e İmanla Günahların Bağışlanması ve Günahın Papaza İtirafla Bağışlanması.

İNSANLAR DOĞUŞTAN GÜNAHLIDIR

Günah bir insan (Adem) yoluyla, ölüm de günah yoluyla dünyaya girdi. Böylece ölüm bütün insanlara yayıldı. Çünkü hepsi günah işledi. (Romalılar 5 / 12)
İçimde, yani benliğimde iyi birşey bulunmadığını biliyorum... İstediğimi yapıyorsam, bunu yapan artık ben değil, içimde yaşayan günahtır. (Romalılar 7 / 18, 20)

Pavlus'a ait olan bu öğreti, insanların doğuştan günahlı olduklarını bildirmektedir. Hıristiyanların ana direklerinden birini teşkil eden bu inanış şöyle özetlenebilir : « Adem ile Havva cennete yerleştirilerek sonsuz yaşama kavuşturulmuşken, yasaklanmış meyveden yiyerek Tanrı'ya itaatsizlik etmişlerdi. Bunun üzerine yargılanmışlar, isyanlarının bedeli olarak cennetten çıkarılarak ölümlü olmuşlar, sonsuz yaşamı kaybetmişlerdi. Onların bu günahı, babadan oğula geçmekte soylarında da devam etmektedir. İnsanın doğasında isyan ve günah vardır. Adem'in itaatsizliğinden dolayı, insanlar doğuştan günahlıdır.»

Tanrı Mesih'i, kanıyla günahları bağışlatan ve imanla benimsenen kurban olarak sundu. Böylece adaletini gösterdi.
(Romalılar 3 / 25) Kutsal yasalar uyarınca hemen herşey kanla temiz kılınır, kan dökülmeden bağışlama olmaz. (İbraniler 9 / 22)
...Kutsal yazılar uyarınca Mesih günahlarımıza karşılık öldü, gömüldü ve Kutsal yazılar uyarınca üçüncü gün ölümden dirildi. (1.Korintliler 15 / 3, 4)

Tanrı, adaleti ve insanlara olan sevgisinden dolayı, bu doğal günahtan kurtarmak için yeni bir yöntem sundu. Tanrı öz Oğlu'nu kurban edecek, O'nun kanı ile “doğal günahların” bedeli ödenecekti. Rab İsa Mesih; insanlığın kurtuluşu için kendini feda etmiş, düşmanlarının saldırısına uğrayarak asılmış, hac üzerinde canını vermiş, üç gün sonra da dirilmiştir. Akıttığı kan, Tanrı ile yaptığı antlaşma gereği doğal günahların bedeliydi. Efesliler 1 / 8 : «...Mesih'in kanı aracılığıyla Mesih'te kurtuluşa, suçlarımızın bağışına kavuştuk. »

Dinsel İnançlar Tarihi yazarı Prof. Dr. Mircea Eliade, Hz. İsa'nın ölümü ve dirilişi hakkında şöyle yazmıştı. Cilt 2, s.405: « Gerçekten de İsa Mesih diğer insanlardan hiç de farklı değildi. Tanrı Oğlu olmasına karşın, küçük düşürüldü ve çarmıhta öldü. Ama dirilişi tanrısallığını doğruladı. Yine de bu parlak kanıt, herkes tarafından kabul edilmedi. »

GÜNAHLARI BAĞIŞLAMA YETKİSİ

O bizi karanlığın hükümranlığından kurtarıp sevgili Oğlu'nun egemenliğine aktardı. O'nda (Mesih'te) kurtuluşa, günahlarımızın bağışına sahibiz. (Koloseliler 1 / 13,14)
Sizler suçlarınız... yüzünden ölüyken, Tanrı sizi Mesih'le birlikte yaşama kavuşturdu. Bütün suçlarımızı O ( Mesih ) bağışladı. (Koloseliler 2 / 13)

Pavlus'a göre, Tanrı öz Oğlu'nun kanı ile insanların doğal günahlarından kurtarmış ve egemenliğini Rab İsa Mesih'e aktarmıştı. O kurtarıcı ve günahları bağışlama yetkisine sahipti. Bu peygamberliğin ve yaratılmışlığın çok daha ötesinde Tanrı mertebesindeki bir selâhiyetti. Tek Tanrı ilkesi ile bağdaşmayan Tanrı'nın öz Oğlu Rab İsa Mesih öğretisi, Kudüs'te Kilise kurmuş Yahudi - Hıristiyanlara (Nasranilere) çok ters geliyordu. Hz. İsa Tanrı'nın kulu ve Yahudilere gönderilmiş son peygamber değil miydi? Neticede Pavlus ile Hz.İsa'nın varisleri Nasraniler arasında çatışma çıkması kaçınılmaz olmuştu. (Bkz.Prof. Dr. Mircea Eliade, Dinsel İnançlar Tarihi, cilt 2, s. 396)

Hıristiyanlığın ilk temel belgesi Pavlus'un Mektuplarıydı. İnciller henüz ortaya çıkmamış, yıllar sonra yazılmaya başlanmıştı. Bütün İncil yazarları Pavlus'tan etkilenmişler, öğretmiş olduğu bilgiler İncillerine de yansımıştı. Markos 2 / 5,7 : « İsa onların imanını görünce felçliye, “oğlum, günahların bağışlandı”, dedi...Tanrı'dan başka kim günahları bağışlayabilir.»

MESİH'E İMANLA GÜNAHLARIN BAĞIŞLANMASI

Yasa'nın gereklerini yapmakla hiç kimse Tanrı katında aklanmayacaktır...Tanrı insanları İsa Mesih'e olan imanlarıyla aklar. Bunu, iman eden herkes için yapar. (Romalılar 3 / 20,23)
Yasa'nın gereklerini yapmış olmaya güvenenlerin hepsi lanet altındadır. Çünkü şöyle yazılmıştır : Yasa Kitabı'nda yazılı olan herşeyi sürekli yerine getirmeyen herkes lanetlidir. Çünkü imanla aklanan yaşayacaktır. (Galayalılar 3 / 10,11)
Yine Pavlus'a ait bu öğretiye göre; Adem asiliğinden dolayı Tanrı'ya karşı suç işlemiş, günahı da babadan oğula soyuna geçmişti. Ademoğullarını çok seven Tanrı, yeni bir planla, insanları doğal günahlarından kurtarmak için öz Oğlu İsa Mesih'i dünyaya gönderdi.O'nun haçta ölürken akıttığı kan, doğal günahların bağışlanma bedeliydi. Koloseliler 1 /13, 14: «...Tanrı bizi karanlığın hükümranlığından kurtarıp sevgili Oğlu'nun egemenliğine aktardı. İsa Mesih'te kurtuluşa, günahlarımızın bağışına sahibiz.»

Yasa'nın gereklerini yapmakla, Tanrı'nın buyruklarını yerine getirmekle aklanılamaz. Ancak sevgili Oğul Rab İsa Mesih'e iman edilerek günahlar bağışlanmış olur. Romalılar 10 / 9,10: «...İsa'nın Rab olduğunu ağzınla açıkça söyler ve Tanrı'nın O'nu ölümden dirilttiğine yürekten iman edersen, kurtulacaksın. İnsan yürekten iman etmekle aklanır, inancını ağzıyla açıklamakla da kurtulur. » Pavlus'un Hz.İsa'yı Tanrı mertebesine çıkaran öğretisi, Yahudi - Hıristiyanlar ve önderleri Hz.İsa'nın kardeşi Yakup'la aralarında çatışma çıkacak kadar anlaşmazlığa sebep olmuştu. Yakup, İncil'in 20. sırasında yer alan mektubunda da ağabeyini ilâhlaştırmamış, Tanrı'nın öz Oğlu olduğunu hiçbir zaman söylememiş, ancak “Eylemsiz iman etmenin bir işe yaramadığını”, vurgulamıştı. Yakup 2 /10, 14 : «Yasa'nın her dediğini yerine getirse de tek konuda ondan sapan kişi bütün Yasa'ya karşı suçlu olur...Kardeşlerim, bir kimse iyi eylemleri yokken imanı olduğunu söylerse, bu neye yarar? Böylesi bir iman onu kurtarabilir mi? » Bu ifade, Pavlus'un öğretisi ile tamamen çelişkiliydi.

Bugün Hıristiyanlığın temel inanışı; Tanrı mertebesindeki İsa Mesih'in insanların kurtuluşu için dünyaya gelişi, haçta ölümü ve üç gün sonra da dirilişine imandır. Böylece günahlar Tanrı Oğlu'nun lütfu ile tamamile bağışlanacaktır. Yasa'nın gereklerini yapmakla, hiç kimse Tanrı tarafından aklanmamaktadır. Vaftiz olup günahlar bağışlandıktan sonra, suç işlemeyen kişiler olmak için gayret gösterilmelidir. Çünkü vaftiz, tam bir tövbe etmek, mecazi anlamda “yeniden doğuş”tur. Sonsuz hayatın, cennet yaşamının daha dünyada iken başlaması demektir.

GÜNAHLARIN PAPAZA İTİRAFLA BAĞIŞLANMASI

(İsa)Ben de sana şunu söyliyeyim, sen (havari) Petrus'sun ve ben kilisemi bu kayanın üstüne kuracağım... Göklerin Egemenliği'nin anahtarlarını sana vereceğim. Yeryüzünde başlayacağın herşey göklere de sağlanmış olacak; yeryüzünde çözeceğin herşey göklerde de çözülmüş olacak.
(Matta 16 /18,19)
(İsa) Bunu söyledikten sonra onların üzerine üfleyerek, “Kutsal Ruh'u alın” dedi. Kimin günahlarını bağışlarsanız, bağışlanmış olur; kimin günahlarını bağışlamazsanız, bağışlanmamış kalır. (Yuhanna 20 /22, 23)
Böylece insanlar bizi Mesih'in hizmetkârları ve Tanrı'nın sırlarının kahyası sansın. (1.Korintliler 4 /1)

Katolik Kilisesi, yukarda ki ayetlere dayanarak “Günahları Bağışlama” yetkisine sahip olduklarını iddia ederler. Şöyle ki : Papa'nın yetkisi havari Petrus'tan kaynaklanmaktadır. O, Baba Tanrı'nın öz Oğlu İsa Mesih'in vekili olarak Kudüs'de ilk kiliseyi kurmuştu. Bugün de kutsal sayılan Papa ayrıca havarilerin, dolayısıyle Rab İsa Mesih'in vekilidir. Papa ayni zamanda Katolik Kilisesi'nin başı ve Roma Devleti'nin de ruhani lideridir. Papa'nın kilise üzerinde tam bir yetkisi vardır. Yukardaki İncil ayetlerini esas alarak bir hükmün Tanrı tarafından açıklanmış olduğu belirtiliyorsa da, Petrus'un dolayısıyle Rab İsa Mesih'in vekili sıfatıyla, Katolik Kilisesi ve Kurulu'nun verecekleri karara bütün Hıristiyanlar uymalıdır. İsa Mesih'in yardımcıları oniki havari gibi, Papa'nın da yardımcıları kilisedir. Katolik Kilisesi, Papa'dan almış olduğu yetki ile “Günahları bağışlayabileceklerini” söyler.
Hıristiyanlar doğal günahlarının dışında, kendi eylemlerinin neticesinde günahlı olabilir. Kilise papazları, Papa'nın vekili sıfatıyla sonradan kazanılan günahları bağışlama yetkisini kendilerinde görmektedir. Yaptığı günahtan pişmanlık duyan Hıristiyanlar, kiliseye giderek papaza itirafta bulunur. Kilisede “Günah Çıkarma Ayini” ile kişinin ebedî cezaları bağışlanır, dünyevî cezaları da belirli bir hayır işi karşılığında affedilir ki buna “endülians” denir.

Tarih boyunca endülianslar kötüye kullanılarak pek çok soruna sebep oldu. Papa II.Urbanius'un 1095 de Haçlı Seferi'ne katılanlara ihsan ettiği endülians bu türdendi. 14.yüzyılda endüliansı halk arasında yaygınlaştırmak, özellikle katedral ve Üniversite yapımı için bağışlar toplanmıştı. Toplanan paraların kullanılmasında, hem de kilise yönetiminde yolsuzluklara sebep olmuştu. 16. yüzyılda her türlü endülians yürürlükten kaldırıldı.
(kaynak:http://www.İncil.tk )


KUR'AN'DA "GÜNAHLARIN BAĞIŞLANMASI"