TEVRAT, ZEBUR, İNCİL
ve
KUR'AN'DAN GÖZLEMLER


KUR'AN'DA "İNSAN SEVGİSİ"

Sevgi, insanın bir kimseye veya bir şeye karşı beslediği eşsiz bir duygudur. Bu his, Yüce Yaratıcı Kudret'in bize en büyük lütuflarından biridir. Bakara 2/216: «Bir şeyi sevebilirsiniz, o şey sizin için kötüdür; bir şeyden tiksinirsiniz, o şey sizin için hayırlıdır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.» Ayeti bizi uyarmakta, sevgi duygumuzu Yüce Allah'ın istekleri doğrultusunda kullanmamızın gereğini vurgulamaktadır.

Kur'an'ın ışığında “İnsanda Sevgi” üç başlık altında toplanmıştır. Negatif Sevgi, Pozitif Sevgi ve Hz. Peygamber (s.a.s.) Sevgisi.

NEGATİF SEVGİ

Allah'ın sevmediği, lanet ettiği; gazabına sebep olduğu duygular “Negatif Sevgi”yi oluşturur. Bunlar; Canlı veya Cansız Putları Sevme, Aşırı Mal Sevgisi, Benliğin Olumsuz Sevgisi, Dünya Nimetlerini Aşırı Sevme gibi hislerdir.

Canlı veya cansız putları sevme.
« İnsanlar içinde öyleleri vardır ki, Allah'ın dışında bazılarını Allah'a eş (ortak) tutarlar da, onları Allah'ı sevmiş gibi severler...» (Bakara 2/165)

Put, Allah'ın dışında olağan üstü gücüne inanılan canlı veya cansız olan ve kendisine tapılan bir nesneye denir. Bazı insanlar Yüce Allah'a yönelerek İlâhi Yasalar'ı uygulayacakları yerde, onlara hiçbir faydası dokunmayan; nebileri veya velileri veya cinleri veya ölmüş insanların ruhlarını veya türbeleri veya şirk (Allah'a ortak koşan) ehlinin heykellerini tanrılık payesi vererek severler. Bunlar günahların en büyüğü olan şirk ve küfür (Allah'ı inkâr etme)'den başka birşey değildir.

Aşırı mal sevgisi.
Malı yığmacasına aşırı bir şekilde seviyorsunuz.(Fecr 89/20)

Mal ve servet normal olarak sevilmelidir, onlara dünya hayatında ihtiyaç vardır. Ancak aşırı bir sevgiyle onları depolayarak bekçilik yapılıyorsa, benliğe yenik düşülmüş, onlar adeta Tanrı edinilmiştir. Oysa kendi ihtiyaçlarından fazlasını hayır işlerinde kullanarak, yoksullara ve ihtiyaç sahiplerine sarfedilmesi bir kulluk borcudur. Ahirete göç edildiğinde, acaba dünya malları insanları kurtarabilecek mi? Adiyat 100/8 : « ...Gerçekten insan mal ve servete pek düşkündür. »

Benliğin olumsuz sevgisi.
Şehirde bazı kadınlar şöyle konuştular : Aziz'in karısı, genç uşağının (Hz. Yusuf) benliğinden gönlünü eğlendirmek istemiş. Sevgi kalbinin zarına işlemiş, öyle anlıyoruz ki kadın tam bir çılgınlığa düşmüş. (Yusuf 12/30)

Benliğin olumsuz sevgisi; insanı tamamen sarıp kuşatabilir ve her türlü çılgınlığı yaptırarak onu felakete sürükleyebilir. Bundan kurtulmanın mutlak yolu Yüce Allah'a sığınmaktır. Aziz'in karısının isteğine “hayır” diyen Hz.Yusuf zindana girmiş, suçsuz olduğunu ancak birkaç yıl sonra kanıtlayabilmişti. Yusuf 12/32,33 : « (Kadın) Dedi ki: «Kendisine emrettiğimi yapmazsa, elbette zindana atılacak ve alçalanlardan olacaktır! Yusuf dedi : Rabbim; bana göre zindan bunların beni çağırdığı şeyden iyidir...»

Dünya nimetlerini aşırı sevme.
Kadınlara, oğullara, altın ve gümüşten oluşturulmuş yığınlara, salma ve güzel atlara (çağımızda otomobil ve yatlar), davarlara ve ekinlere tutkunluk sevgisi, insanlar için süslenip püslenmiştir. Tüm bunlar geçici dünya hayatının nimetleridir. Varılacak yerin güzelliği Allah'ın yanındadır.
(Ali İmran 3/14)

Geçici dünya nimetlerini sevme, neslin devamı için insanlara çekici kılınmıştır. İlâhi Yasalar'a göre de uygundur. Ancak dünyaya aşırı hırs ve sevgi göstermek suretiyle onları tanrılaştırmak, Allah katında büyük bir günahtır. İnsan 76/27: «Onlar peşini (dünyayı) severler, ötelerinde ki zorlu bir günü (Kıyamet'i) ihmal ederler. »

POZİTİF SEVGİ

Allah'ın sevdiği, razı ve hoşnut olduğu duygular “ Pozitif Sevgi ”yi oluşturur. İnsan Sevgisi, Sevdiğiniz şeylerden Verin, İman Sevgisi, Eş Sevgisi, Anne Baba ve Çocuk Sevgisi gibi hislerdir.

İnsan sevgisi.
Ey iman edenler! Siz öyle kimselersiniz ki, inanmayanlar sizi sevmedikleri halde onları seversiniz...
(Ali İmran 3/119)

Sevgi ve hoşgörünün sembolü olan Kur'an, bu ayette tüm insanları içine alan bir tanımlama yapmaktadır. İman sahipleri; ister inanan olsun, ister inanmayan olsun, ister dost olsun, isterse de düşman olsun, bütün insanları severler. inanmayanların sevmemesine rağmen onlar, Yüce Allah'ın görüntüleri olan insanlara ve bütün yaratılanlara sevgi ile doludur. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler ve bilip bilmediğimiz bütün varlıklar Yüce Yaratıcı'dan dolayı sevilmelidir. Bu gerçeği büyük tasavvuf şairi Yunus Emre şöyle ifade etmiştir : «Yaratandan ötürü yaratılanları severim.»

Sevdiğiniz şeylerden verin.
... Zafer ve mutluluğa ermek o kişinin hakkıdır ki... akrabaya, yetimlere, çaresizlere, yolda kalmışa, yoksullara malını seve seve verir...
(Bakara 2 / 177)

Yüce Allah'ın lütuf ve ihsanına ulaşmanın şartlarından en önemlisi; insanın sahip olduğu ve ençok sevdiği mal, para, mevki, ilim gibi maddî ve manevî değerleri ihtiyaç sahiplerine çıkar düşünmeden seve seve verebilmesidir. Benlik ancak böylelikle arınıp yücelebilir ki, o zaman Allah katında zafer ve esenliğe erişilir. Ali İmran 3/92: « Sevdiğiniz şeylerden vermedikçe zafer ve mutluluğa asla ulaşamazsınız.»

İman sevgisi.
... Allah imanı size sevdirmiş ve onu gönüllerinizde süslemiştir...
(Hucurat 49/7)

İman, Yüce Allah'ın varlığını gönülde hissedip tasdik ederek inanmaktır. Yaratıcı Kudret; bu ayetle insanların gönüllerine uyarıda bulunarak imanı sevdirmiştir. Din, kutupları Yüce Allah ile insan arasında bulunan bir sevgi olayıdır. Bu sevginin en üst noktasını, kemale ermiş kulun Yaratıcı'sına duyduğu aşk teşkil eder. Bakara 2/165 : «...İman sahipleri, Allah'a sevgide çok şiddetlidirler...»

Eş sevgisi.
... Size kendi cinsinizden, kendilerine ısınacağınız eşler yaratmış, aranıza sevgi ve merhamet vermiştir... (Rum 30 / 21)

Eşler arasında kaynaşma olması için sevgi ve merhamet verilmiştir. Evlilik, kemale erdirici olarak olgunlaşmak ve neslin devamı için şarttır. Buna uymayanların hayattaki gerekli tecrübeleri eksik kalmaktadır. İman etmiş kullar; kendilerini mutlu kılacak eşlere kavuşabilmek için şöyle yakarışta bulunmalıdır. Furkan 25/74: «...Allah'ın iyi kulları şöyle yakarırlar: Rab'bimiz bize gözümüzü aydınlatacak eşler bağışla...»

Anne - baba ve çocuk sevgisi.
Rab'bin sadece Kendisine kulluk etmenizi, anne ve babanıza çok iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine “ of ” bile deme, onları azarlama, ikisine de güzel söz söyle. ‹kisine de acıyarak alçak gönüllü olmanın kanatlarını onlar için indir ve şöyle dua et: Rab'bim, küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse şimdi sen de onlara öyle sevgi ve şefkat göster.
(İsra 17/ 23,24)

Yüce Allah, Kendisine ibadetin hemen arkasından anne ve babaya sevgi ve saygıyı emretmektedir. Onları sevme, Allah Sevgisi'ni duyabilmenin üst basamaklarıdır. Anne; çocuklarına olan hizmet ve fedakarlığında çok yüce bir mertebeye sahiptir. Evladını büyük sıkıntılara katlanarak karnında taşımış, karşılık beklemeden içtenlikle vermenin mutlak temsilciliğini üstlenmiştir. İman etmiş kullar; kendilerine sevgi ve saygı duyacak, çalışkan, dürüst, milletine ve insanlığa faydalı olabilecek çocuklara kavuşabilmek için şöyle yakarışta bulunmalıdır. Furkan 25/74 : «Allah'ın iyi kulları Rab'bimiz, bize gözümüzü aydınlatacak...çocuklar...bağışla diye yakarırlar.»

Hz. PEYGAMBER SEVGİSİ

Biz seni, bütün insanlara bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
(Sebe 34/28)
Resulüm de ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın... (Ali İmran 3/31)

Hz.Muhammed (s.a.s.) bütün insanlara gönderilmiş evrensel bir peygamberdir. Onun yaptıklarına uymak, günahların bağışlanarak Allah Sevgisi'ne ulaşmaktır. Son ve en mükemmel ‹lâhî Kitap'ın bildiricisi ve alemlere rahmettir. Enbiya 21 / 107 : « ( Resulüm ) Biz seni, ancak alemlere rahmet olarak gönderdik.» Onun ahlakı, ibadetleri ve sözleri insanlara en güzel örnektir. Ahzab 33 / 21 : « Allah'ın Resulünde sizin için, Allah'ı ve Ahiret Günü'nü arzu edenlerle, Allah'ı çok ananlara güzel bir örnek vardır.» O, insanların acılarını, sıkıntılarını içinde hissederek duyar, üzülmelerine katlanamaz. Araf 9/128: « Size içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız onu çok üzer, çok düşkündür size. İman edenlere ise sevgisi bol, çok merhametlidir. »


ÖZET