ÖNSÖZ
Son Kitabımız olan Kur'ân'da Sevgi'den sonra yazı hayatımıza ara vermiştik.
Ancak değerli din görevlisi Nihat Hocamız ile bir
sohbette : " Elin kalem tutuyor, neden kadınlar hakkında kitap yazmıyorsun?
Anlaşmazlık bulunan konularda, yanlışa da doğruya da yorum
yapılabilir. Sen doğruyu ve güzelliği esas al. Kitabın ismi de Kur'ân'da
Kadın olsun. " sözleri çok etkileyici ve düşündürücü idi. Acaba bu ifadeler,
ilâhi bir vazifenin verilişi miydi? Gönlümüz bu sözleri bir görev
olarak algıladı ve böylece Kitabı yazmaya başladık.
Kur'ân'ı Kerîm'de kadınlarla ilgili yaklaşık 400 ayet bulunmaktadır.
Kitabımız bu ayetlerin ve genel ilâhi yasaların ışığı altında hazırlanmıştır.
Cenâb-ı Allah'ın lûtfu ile kadın ve erkekten yaratılan insan, birbirinin
tamamlayıcısı olarak eşit haklarla Yeryüzüne gönderilmişti.
Kuvvetin egemen olduğu eski devirlerde, fizik gücü daha zayıf olan
kadına değer verilmemiş, adeta bir eşya gibi kullanılmıştı. Ancak İslâmiyet'in
gelişi ile kadın, yaratılışı gereği hakkı olan konumunu kazanmıştı.
Hz. Peygamberimizin vefatından sonra güce ve erkeğin bencilliğine dayalı
Arap örf ve adetleri, Kur'ân-ı Kerîm'in kadına vermiş
olduğu birçok hakları tekrar geri aldı. İslâmiyet'in karşısında olanlar;
Kur'ân kadını ikinci sınıf insan yaptı iftirasında gecikmemişler, son vahiy
ile gelen insanların mutluluğunu ve kurtuluşunu sağlayan İslâm
Din'ini dışlamaya çalışmışlardır.
Ancak kadınlara yapılan haksızlıklar, maalesef günümüze kadar gelmiş,
toplumumuzun bazı kesimlerinde bile sorunlar devam etmiştir.
Acaba bu konular hakkında Kur'ân'ı Kerîm neler yazmaktadır?
Hz. Peygamberimizin sahih Sünnet'i nasıldır? Tüm bunları derinlemesine
tetkik ederek bilmemiz son derece önem kazanmıştır. Böylece
gerçek ortaya çıkacak, anlaşmazlıklar da sona erecektir.
Yüce Rabbim! İznin ve lûtfunla Kitabın Milletimize faydalı ve
hayırlı olmasını niyaz ederim.
Mesut KAYNAK Mart 2002
|