Kuran'da Sevgi

TEVEKKÜL EDENLER

Tevkil, vekil etme demektir, Kur'ân lisanında tevekkül ise; Allah'ı vekil etme, Allah'a dayanıp güvenme anlamında kullanılmaktadır. Tevekkül yani Allah'ı vekil etme; verilmiş olan bir kararın, başlanmış olan bir işin sonucunun tayini ve hayırlı olması için Allah'ın korumasına sığınması demektir. Âli İmrân 3/159 da şöyle buyrulmuştur: " ... Kararını veriğin zaman da Allah'a dayanıp güven... " Alıncak kararlarda ve yapılması plânlanan işlerde, hiçbir iş yapmadan, gayret sarfetmeden insanların Allah'ı vekil etme istekleri; yalnızca ataleti, tembelliği ve miskinliği doğurur. Tarih boyunca İslâmiyetten kısmetini almamışların yaptıkları bu tür bilgisizlikler, ancak müslüman ülkelerin gerilemesine neden olmuştur. Allahü Teâlâ iman edenlerden; önce İlâhî Yasalar'a uygun bir şekilde karar verip işe girişmelerini ve sonra da yalnız Kendi'sine dayanıp güvenilmesini istemektedir.

ALLAH TEVEKKÜL EDENLERİ SEVER

3/159: ... Allah, tevekkül edenleri sever.
3/122: ... Allah, iman edenlerin Veli'sidir.


Cenâbı Allah tevekkül edenlere de; sonsuz hazinesinden sevgisini ve dostluğunu bahşetmiş, onları bu dünyada da ahirette de kurtuluş ve mutluluğa erdireceğini buyurmuştur.

YALNIZ ALLAH'A GÜVEN

33/23: Rabbinden sana ne vahyolunuyorsa ona uy... Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.
3/159: ... Kararını verdiğin zaman da Allah'a güven.


Rabbinden sana ne vahyedilmişse onlara uy. Kur'ânı Kerîm ile berilenmiş İlâhî Yasalar'ı tatbik etmek suretiyle, yaşamını sürdür. Yalnız ve yalnız bütün varlıkların yaratıcısı, Cenâbı Allah'a dayanıp güven. O, iman edenlerin dostu ve vekilidir.

Vahye uygun kararlar ver ve bir işe başladığın zaman da, yalnız Allah'a dayanıp güven, Allahü Teâlâ, mü'min kulunu işin sonunda mutluluğa eriştirir. Ancak insanlar başlangıçta, en iyi sonucun hangisi olduğunu bilemez. Bakara 2/216: " ... Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu halde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir siz bilemezsiniz. " Kullar; Kur'ân hükümlerine uygun işler üretmeli, gerek bunları yaparken ve gerekse sonucu için hep Cenâbı Allah'a dayanıp güvenmelidir. Allahü Teâlâ iman etmiş kuluna, kendisinin bile düşünemediği en hayırlı, en iyi neticeyi lütuf eder.

ALLAH'A GÜVENİP DAYANSINLAR

3/160: Allah size yardım ederse, hiç kimse galib gelemez. Eğer sizi yüzüstü bırakırsa O'ndan başkası size kim yardım edebilir? Artık mü'minler yalnız Allah'a güvenip dayansınlar.
9/51: Allah'ın bizim için yazdığından başkası asla bize erişemez. O bizim Mevlâ'mızdır. Bunun için mü'minler yalnız Allah'a güvenip dayanmalıdır.
33/48: İnkârcılara, iki yüzlülere itaat etme, onların eziyetlerine aldırma; Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.


Allahü Teâlâ, bizim Mevlâ'mızdır. Yani bizi koruyup gözeten, destek veren, mü'minlerini her zaman rahmeti ve sevgisi içine alandır. Bu gerçek varken inkârcılara, ikiyüzlülere, bozgunculara itaat etme! O halde mü'minler, yalnız ve yalnız bizi yaratan ve bize hayat veren alemlerin Rabbi Cenâbı Allah'a tevekkül etsinler. O inananların vekili ve dostu olarak en güzelini, en iyisini bizim için takdir eder.

Bir zamanlar Hz. İbrahim ve beraberindekiler, Cenâbı Allah'a şöyle yakarışta bulunmuşlardı. Mümtehine 60/4: " ... Ey Rabbimiz! Yalnız Sana tevekkül ediyoruz, yalnız Sana yöneliyoruz ve dönüş yalnız Sana'dır. "

ÖDÜL VE CEZA AMELLERİNİZDENDİR

99/7: Kim zerre kadar bir iyilik yapmışsa onun karşılığını görecektir.
99/8: Her kim de zerre kadar kötülük yapmışsa o da onu görecektir.


Kur'ân; insanların amellerine (çalışmalarına) göre, ceza veya ödüllendirileceğini belirlemiştir. İlâhî yasa hükümlerine uygun ameller sergileyerek Cenâbı Allah'a tevekkül edenler, zafer ve mutluluğa ulaşacak; inkarcıların, zalimlerin, nankörlerin v.s. da bütün yaptıkları ameller boşa çıkacaktır.

Yapılması plânlanan işlerde; hiçbir çalışma yapmadan hiçbir iyi ve güzel iş üretmeden ben Allah'ı vekil ettim diyerek işlerin tıkırında gitmesini isteme bilgisizliği; ancak tembelliği, miskinliği doğuracaktır. Böyle düşünenler, tevekkülün sırrına erişememiş cahiller sınıfından başkası değildir.

ADİL OLANLAR